Halsiz takatsiz ve sürekli uyuklayan bir çocuktum. Babam Kasabaya, sonrada büyük şehirlere doktorlara götürdü. Bir türlü hastalığımın ne olduğunu bilemediler. Kimi kansızlık dedi. Kimi kalp yetmezliği gibi şeyler söyleyip durdular. Bunları beni uykuda sanan babamın komşulara anlatırken duymuştum. Doktorlardan umudu kesen babam beni hacılara hocalar götürmeye başladı. Kimi kurşun döküyor, kimi muska yazıyor. Zavallı fakir babamın elinde kalan üç beş kuruşu da onlar alıyordu. Komşumuz Abbas emmi dediğimiz aksi bir ihtiyar vardı. Bir gün koca bir sepet kara üzüm getirdi. Bu kara üzümler onu iyi etti. Bir de anamı babamı teselli etmeye çalıştı. Ne hastalıklar çekti. Yaşamaz denen oğlan koca delikanlı oldu, kardeşiyle yattığı yaramazlıklardan cezaevinde düştüler. O çimento fabrikasının yanında cezaevinde, çimento tozlarını soluya soluya küçük kardeşi öldü. O yine sapa sağlam çıktığı gibi Almanya ya kaçtı. Sürekli annemin dizi dibinde uyuyor. Onların çalışmalarını izliyordum. Tandırın etrafında toplanıp ekmek ediyorlardı. Bazen turşu kurup, bazen kışın kurutulacak sebzeleri hazırlıyorlardı. Bağ bozumundan sonra pekmez kaynatıyorlar. Bulgur kaynatıyorlardı. Onlar çalışırken ben bazen uyur gibi yaparak onları dinliyordum. Kadın dünyasını onların konuşmalarından tanıdım. Kimi kocasını çekiştiriyor. Kimi eltisini, kimi kaynanasını, kimide kaynatasını yerden yere vuruyordu. Kimi oğlundan, kimi kızından yakınıp duruyorlardı. Bütün dünyaları bu kadardı. Ama bazen konu cinselliğe geldiği zaman pür dikkat kesilirdim. Konuşulanlar oldukça ilgimi çekerdi. Kimi kocasıyla her gün cinsel birleşmelerde bulunduğunu tatlandıra tatlandıra anlatıyordu. Hatice çoğu zaman suskun suskun Parasiz Kalinca Seks Hikayeleri, bazen suskunluğu bozuyordu. Bazı kadınlarında kocaları şehre geneleve gittiği söyleniyordu. Kendimi gülmemek için zor tutuyordum. Köyümüzde babası başını alış gitmiş, dul bir anası ile yaşayan Yaşar isminde bir delimiz vardı. En sonunda Yaşar doğmuş, bu yüzden Yaşar ismini koymuşlar. Yaşar, yaşamış ama ateşli bir hastalıktan kalan marazla deli olmuş. Bu deli Yaşar, deli olduğundan askerlik etmedi. Köyün işlerini görür, aldığı öteberiyi anasına götürür öyle geçinirlerdi. Yaşar kiminin odununu kırar, kiminin eşyalarını taşır. Boş olduğu zamanlar köyün Parasiz Kalinca Seks Hikayeleri ile gezip dolaşıyordu. Hayvanları, birleşmeleri izler. Bundan da büyük bir keyif alırdı.
EROTİK BİR KÖY ÖYKÜSÜ YA DA KÖYÜN DELİSİ YAŞAR
Hikayeler Porno | Sex Video | Bedava Mobil Sikiş | Porna İzle Adamın içeri girmesiyle de hoyratça dudaklarıma yapışması bir oldu. Merhaba seks hikayesi sever arkadaşlar ben Fatma,size bende 9 yaşındayken yaşadığım bir hikayeyi anlatmak istiyorum, hepinize keyifli okumalar. Sadece para için değil seks için de istekli olduğum her halimden belliydi. Parasız Kalınca Para İçin Karısını Sokakta Satan Pezevenk Koca - AstalavistaYaşar bir yandan, Hatice bir yanda garip garip sesler çıkarıyorlardı. Eksik Kitap Bildir. Okunası Şiir Kitapları Ben bir şeyler olacağını sezdim. Evli barklı adam, manyetik sürtük ağına düştüğü komşu kadının amının çekiminden
Benzer Hikayeler
Hayat dolu bir komşumuz var; Fikriye Yenge. Sadece para için değil seks için de istekli olduğum her halimden belliydi. Doktorlardan umudu kesen babam beni hacılara hocalar götürmeye başladı. Kimi kurşun döküyor, kimi muska yazıyor. 20 yaşında bir kızı. 35 yaşlarında sanırım. Balkondan balkona konuşmalarla başlamıştır muhabbetimiz. Adamın içeri girmesiyle de hoyratça dudaklarıma yapışması bir oldu. Merhaba seks hikayesi sever arkadaşlar ben Fatma,size bende 9 yaşındayken yaşadığım bir hikayeyi anlatmak istiyorum, hepinize keyifli okumalar. Zavallı fakir babamın elinde.Karısı da zaten başka erkeklerle seks yapmak istediğini daha önce söylemiş olduğundan dolayı, parasız kaldıkları şu günlerde seksi karısını yola çıkarır ve yol kenarında tanımadığı adamlara pazarlayarak karısının pezevenkliğini yaparak parayla satar. Sekse düşkünlüğüm çok erken yaşlarda başladı. Avlunun tahta kapısı gıcırdadı. İnandırıcı olsun diye bol bol esnedim. Neşesi yerinde idi. Ya da oyalanacağım bir şeyler veriyordu. Hemen harekete geçtim. Beni de kapıya nöbetçi bıraktılar. Olgun yaşa geldiğinden beri azgınlığın nirvanasını yaşayan olgun kadın, kocasına sürekli götten sikmesini söyler. Kimi kansızlık dedi. Onlarsa sevişmenin verdiği yorgunluk ile biri bir tarafa düşmüş diğeri bir tarafa dinlenmeye çalışıyordu. Hiç aklımdan çıkmıyordu ki… O gün de tuvalette otururken aklıma geldi yine… Vajinamın içleri kaşınıyordu. Yaşar Akdaş. O kadar gürültüme rağmen hala uyuyordu. Kalktım, onun odasına yöneldim. Bende merakla arkalarında kişiflemeye başladım. Kaynım hala beni okşama, memelerimi emme peşindeydi. Kerata, altına da bir şey giymemiş, öylesine çıplak, dal taşak yatıvermişti. Kocam, Allah ondan razı olsun, hem babam oldu hem kocam hem arkadaşım. Sıktım, kan hücum etmiş, şişmiş aletin damarlarını parmaklarımda hissettim. Ama kararlıydım, ne olursa olsun alacaktım onu içime… Önünde diz çöktüm elimden bırakmadan, şortunu aşağıya sıyırarak… Ağzıma zorlukla aldım başını… Ama sadece başı sığdı ağzıma… Dilimin ucuyla ağzımın içinde yaladım. Vapur iskeleye yaklaştı. Hem deliler gibi öpüyor hem de pantolonun üzerinden adamın sikini okşuyordum. Kimi kocasıyla her gün cinsel birleşmelerde bulunduğunu tatlandıra tatlandıra anlatıyordu. Otobüs şoförü olan babası, fazla mesai karşılığında şirketin iyi para vereceğini öğrendiği için, para kazanmak adına hafta ortasında büyük bir yolculuğa çıkar. Ellerini önüme götürdü. Bazen turşu kurup, bazen kışın kurutulacak sebzeleri hazırlıyorlardı. İçimde musluk açık kalmış gibi oluk oluk boşalıyordu içime… Bıraksam sabaha kadar sikecekti beni namussuz… Bense bitmiştim artık.